Kars’ı Gezmeyenleri Pişman Edecek 10 Öneri

0

Kars’a gitmediğinize bir değil bin pişman olursunuz

“Deli miyim, divane miyim, manyak mıyım, kışın göbeğinde ülkenin en soğuk şehrine gideyim?” diyebilirsiniz. Ama burada görmeniz ve tanık olmanız gereken sayısız hazine var. Oraya kışın gitmiştim. Ama bahar geldiğinde karın erimesiyle tüm Kars bir çiçek bahçesine dönüşüyormuş. Baharda da bu şehri gezmek harika…

1) Şehrin en gözde heykellerini görün

kars-heykel
Kars Heykel

 

Bir varmış bir yokmuş. Zamanında kültür-sanat seven bir belediye başkanı varmış. Bu Rus mimarisinin ve baltık üslubunun Anadolu’daki yansımasını taşıyan şehri birbirinden güzel heykellerle donatmış. Ünlü heykeltraş Mehmet Aksoy’un meşhur İnsanlık Anıtı için çok geç ancak şehirde sırf heykelleri görmeye ayrdığınız bir tur bile yapabilirsiniz.

2) Şehrin eşsiz mimarisini tanımak için sokak sokak gezin

Şehrin eşsiz mimarisi
kars-mimari

Huzur içinde uyusun, son kez İstiklal’de karşılaşıp o kocaman gövdesine sarılmıştım Oktay Ekinci’nin. Mimar ve Sanat Tarihçi Cumhuriyet Gazetesi Yazarı, biz bu şehre gitmeden daha şehir hakkında sayısız bilgiyle aydınlattı bizi. Çok ilginç, Kars’ta hiç çıkmaz sokak yok. Eşsiz bir şehir planlaması uygulanmış Rus işgali sırasında.

kars-bina

 

Binalar Baltık etkisiyle, tabii iklimin de payı var, kalın duvarlı ve dar pencereli… Ayrıca evler “peç” denen bir ısıtma sistemiyle ısınıyor. Isıyı ileten boruların duvarların içinden geçtiği bir sistem bu.

3) Defterdarlık binasının tam karşısında durup gelip geçeni izlemeli

kars-defterdarlik-binasi
kars-defterdarlik-binasi

 

Bana göre burası dünyanın en güzel köşelerinden biri… Yani bir köşe olarak harika… Mimariden hoşlanıyorsanız saatlerce durup öylece izleyebilirsiniz. Hazan sarısı, taşla örülü bir Rus yapısı ama eskiden defterdarlık olarak kullanılırmış. Fotoğraflarını çekmeyi ihmal etmeyin.

4) Kars Kalesi’ne çıkmadan “bu şehri gördüm” demeyin

 

Mevsimlerden kışsa, aylardan da Şubatsa ki kesin bu zamanda şehir bembeyaz bir örtüyle örtülüdür. Kars Kalesi’nde ben kendimi Karlar Kraliçesi gibi hissetmiştim. Hiçbir çıkmaz sokağı olmaya,  muntazam bir nizamla kurulmuş şehir tüm beyazlığıyla ve ihtişamıyla karşınızda… Hadi izleyedurun.

5) Eskiden İnsanlık Anıtı’nın var olduğu Sukapı Mahallesi’nden manzaraya selam çakın

Dedik ya, yıkılan bir İnsanlık Anıtı vardı burada. E tabii onu artık fotoğraflardan göreceksiniz. Ama çok güzeldi, çok anlamlıydı, devasa bir heykeldi… Heykelin bulunduğu tepe harika bir Kars Kalesi, şehir hamamı ve köprüsü manzarası görüyor.

6) Şehrin incisi 12 Havariler Kilisesi, namı diğer Kümbet Camii

1. Yüzyılda Kars ve civarında hüküm sürmüş ve şehirde ismini çok duyacağınız Bagratlı Krallığı döneminde bir Ermeni-Gürcü kilisesi olarak inşa edilmiş bu güzeller güzeli yapı. Aslında ibadethaneden ziyade Hıristiyanlık için büyük bir kutsallığa sahip olan 12 Havariler´i anmak için yapılan bir anıt diyebiliriz. Şehir Müslüman egemenliğine geçince sayısız kilisenin kaderi gibi burası da Kümbet Camii olmuş.

7) Atınızı arabanızı alın, Ani’ye gidin

Şehrin her köşesi tarih kokuyor ama Ani insanı alıyor ve çok eski alemlere götürüyor. Yine Bagratlı Krallığı tarafından yapılmış İpekyolu Köprüsü insanın gözlerini doldurmaya yetiyor .Bu yıkık dökük köprünün bir ayağı Türkiye, bir ayağı da Ermenistan topraklarında… Arpaçay, iki ülke arasında doğal sınır kabul edilmiş, köprü de işte bu nehir üstünde…

Selçuklular döneminde yapılan Aslanlı Kapı devasa…  Mağrur biçimde Gregoryen ruhunu taşıyan Aziz Krikor Şapeli ve üzerindeki güneş saati çok farklı zamanlarda yaşama ihtimalini düşündürüyor insana. Ani Katedrali, Menüçehr Camii ziyaretçilerini müthiş bir ihtişamla karşılıyor.

8) Kahvaltı Salonları’nda kahvaltı edin

 

Kars’ta kahvehane ve kahvaltı salonu çok fazla… Neden derseniz, işsizlik var, yoksulluk var. Kars’ta unutamadığım şeylerden biri çayın en güzelini içtiğim, peynirin, tereyağın en lezzetlisine tanık olduğum kahvaltı salonları… Kars kaşarı, çeçili, bal-kaymağı… Adeta rüya gibiydi. “İçtiğim en güzel çay Kars’taydı” dediğimde sayısız insan çok şaşırmıştır. Çam odunu közünde alüminyum demliklerde demlenir. Çam kokusu çaya siner, çay su bardağında servis edilir, kahvaltılıklar gazete kağıdı üstünde… Dışarısı buz gibidir, ekmek de buz gibi ama yumuşacık ve çıtır çıtır… Biraz dost sohbeti de varsa ettiğiniz en güzel kahvaltı olacak….

9) Reşid Behbudov dinleyip Orhan Pamuk’un Kar romanını okuyun

Biri şehrin kültürünün bir parçası olan Azeri şarkıları söyler. Soğuk kış gecelerinde de çok iyi gider hani… Kaldığınız otelde şömine ya da odun sobası varsa karşısına yayılıp Kars’ı anlatan Kar’ı okumak nasıl bir keyif…Şehirde buram buram tüten bacaları da izleyin ki içiniz daha da ısınsın.

10) Bolca eğlenin…

Kars’ta kayılacak dağ, tepe, bayır çok… Ancak Sarıkamış’ta da düz zemin üzerinde kızaklı taşımacılık yapanlar var. Ben atlara kıyamadığımdan binemedim ama atı sevdim. Vicdanınız elveriyorsa binip birkaç tur atabilirsiniz.

Kaynak: Hatice Deniz